Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Biz kullar için en mühim şey, haramlardan kaçınmaktır, buyurdu.

Sordular:
- Haramlardan tam kaçınabilmek nasıl mümkün olur efendim?
- Bunun için mubahların fazlasından kaçınmalıdır.

- Mubah nedir efendim?
- Cenâb-ı Hakkın izin verdiği, günah olmayan şeylere mubah denir. Mubahları, lazım olduğu kadar, kullanmalı, bu kadarını kullanırken de kulluk vazifelerini yapabilmek için kullanmaya niyet etmelidir.

- Nasıl mesela efendim?
- Mesela bir şey yerken, zevk için değil, ibadetleri iyi ve sağlam yapabilmek için kuvvet bulmaya, giyinirken örtünmeye ve soğuktan korunmaya niyet etmelidir.

Haset, sevapları yok eder

Bir gün de hasetten sordular.
Cevabında;
- Haset, ibadetlerin sevabını giderir, buyurdu. Hadis-i şerifte; (Haset etmekten sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yakıp yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder) buyuruldu.

Şöyle devam eti:
- Haset eden, onu gıybet eder, çekiştirir. Onun malına, canına saldırır. Kıyamet günü, bunların karşılığı olarak, sevapları alınarak ona verilir.

Ayrıca haset edilendeki nimetleri görünce, dünyası azap içinde geçer. Uykuları kaçar. Hayır, hasenat yapanlara, on kat sevap verilir. Haset, bunların dokuzunu yok eder, birisi kalır.

Ve ekledi:
- Günah olduğuna inanmayarak veya İslamiyet’e önem vermeyerek haram işlemek ve küfre sebep olan işleri yapmak ise, sevapların hepsini yok eder.