Evliya-yı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün şunu anlattı sohbetinde:
Bir sahabi, hazret-i Aişe’ye “radıyallahü anha” mektup yazarak;
- Bana nasihat olarak bir şeyler yazar mısınız, diye rica etti.
Hazret-i Aişe;
- Allahü teâlânın selamı senin üzerine olsun! buyurdu.
Ve devam etti:
- Resulullahtan işittim. Buyurdu ki; (Bir kimse, insanların kızacakları şeyde Allah’ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan geleceklerden korur. Bir kimse, Allahü teâlânın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.)
Dünya hayatı kısadır
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, bize dünyadan bahseder misiniz, dediler.
Cevabında;
- Dünya hayatı çok kısadır. Ahiretin azapları pek acı ve sonsuzdur. İleriyi gören akıl sahiplerinin, hazırlıklı olması lazımdır, buyurdu.
Ve şöyle devam etti:
- Dünyanın güzelliğine ve tadına aldanmamalıdır. İnsanın şerefi ve kıymeti dünyalıkla ölçülse idi, dünyalığı çok olan kâfirlerin herkesten daha kıymetli ve daha üstün olmaları lazım gelirdi.
Ve özetledi:
- Dünyanın görünüşüne aldanmak akılsızlık ve ahmaklıktır.
Sordular:
- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Şu birkaç günlük zamanı büyük nimet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmaya çalışınız. Allahü teâlânın kullarına ihsan, iyilik ediniz. Kıyamette azaplardan kurtulmak için, iki büyük temel vardır.
- Onlar nedir efendim?
- Birisi, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, saygı göstermektir. İkinci, Allahü teâlânın kullarına, yarattıklarına şefkat, iyilik etmektir.
|