Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Evliya zatların hayatta olan çocuklarına, torunlarına hizmet etmek, kendilerinden feyz almaya sebep olur, buyurdu.
Şöyle devam etti:
- Çocuklarımızı İslam terbiyesi ile yetiştirmeliyiz! Kızlarımızı küçük yaşta iken örtünmeye alıştırmalı, din bilgilerini, namaz kılmalarını öğretmeliyiz!
Ve ekledi:
- Beş vakit namazı, vakti geldiğini anlayınca, Ehl-i sünnet olan imam arkasında kılmalı, Kur’an-ı kerimi doğru, hatasız okumayı öğrenmeli ve her gün okumalıyız!
Dinimizi nasıl öğrenmeliyiz?
Bir gün de bazı gençlere;
- Bütün gücünüzle Sevgili Peygamberimizin “aleyhisselam” sünnetine, yani Onun getirdiği İslam dinine sarılınız! buyurdu.
Hemen ardından;
- Ama İslamiyet’i, din adamı şeklinde ortaya çıkan cahil ve mezhepsiz kimselerin, kendi düşüncelerine göre yazdıkları, uydurma kitaplarından öğrenmeye kalkışmayın, buyurdu.
Sordular:
- Dinimizi nasıl öğrenelim efendim?
- Allah adamlarının, Ehl-i sünnet âlimlerinden naklettikleri doğru ve halis kitaplarından öğreniniz!
Ve altını çizdi:
- Bu kıymetli kitapları, bozuk kitaplardan ayırmak, böylece bu zararlı kitapların şerlerinden, zararlarından kurtulmak, çok büyük bir nimettir. Bu nimete kavuşanlara müjdeler olsun!
Arkadaşını kendine tercih et!
Bir gün de sevdiği bir gence;
- Arkadaşında fani olamazsan, Allahü teâlâda fani olamazsın, buyurdu.
Delikanlı anlamadı:
- Bu ne demek efendim?
- Yani Müslüman din kardeşinin menfaatini kendi menfaatinin üzerinde tutacaksın. Onu, kendine tercih edeceksin. Böyle yaparsan, arkadaşında fani olmuş olursun.
|