En büyük âlim ve evliyalardan İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Evladım, İslamiyet’i, dinini iyi bilen ve ahireti düşünen doğru âlimlere sorup öğrenmelisin, buyurdu. Böyle mübarek insanların sözleri ve kitapları, tesirli olur. Bunların nefeslerinin bereketi ile, sözlerini yapmak kolay olur.
Şöyle devam etti:
- Para kazanmak için, mevki almak için, din kitabı yazan, nutuk söyleyen, Müslümanları aldatmak için yüzlerine gülen, din hırsızlarının yanından ve kitaplarından kaçmalısın.
Şefkatle baktı gence:
- Evet, böyle sözleri çok işitmiş olduğunu biliyorum. Fakat, yalnız işitmekle, bir şey kazanılmaz oğlum. Duyduklarını, öğrendiklerini yapmak lazımdır.
Ve sordu ona:
- Bir hasta, doktora gidip ilacını da alsa. Fakat o ilacı kullanmadıkça, iyi olabilir mi?
- Olamaz tabii efendim.
- İşte bütün Peygamberlerin ve âlimlerin milyonlarca sözleri ve binlerle kitapları da, hep işlemek içindir evladım. Bilmek, kıyamette işe yaramayacak, bilakis azab yapılması için hüccet ve şahit olacaktır.
Ve bir hadis-i şerif:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Kıyamet günü, azabın en şiddetlisine, en kötüsüne düşecek olan, ilminin faydasını görmeyen, gidişi ilmine uymayan âlimdir) buyuruyor.
Gizli zikir makbuldür
Bir gün de;
- Kardeşlerim, zikrin hayırlısı hafi olanı, rızkın hayırlısı kâfi olanıdır, buyurdu.
Ve izah etti:
- Yani zikrin iyisi sessiz yapılanı, rızkın iyisi ise ihtiyaç kadar olanıdır.
|