Evliyayı kiramın en büyüklerinden İmam-ı Rabbani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün birkaç sevdiğine;
- Kardeşlerim, ahirette dostlara merhamet olunacak, düşmanlara ise hiç acınmayacak, onlar muhakkak melun olacaktır, buyurdu.
Ve devam etti:
- Nitekim, Araf suresinde mealen; (O gün, merhametim, yalnız benden korkarak kâfir olmaktan ve günah işlemekten kaçınanlara, zekatını verenlere, Kur’an-ı kerime ve Peygamberime inananlara mahsustur) buyuruldu.
Sordular:
- Yani Müslüman olanlara mı efendim?
- Evet. O gün, Allahü teâlânın rahmeti, Müslümanlardan iyi huylu ve yarar işli olanlara mahsustur. Fakat Müslüman olanlar, o gün mutlaka merhamete kavuşacaktır. Fakat rahmete kavuşabilmek için, ölürken iman ile gitmek şarttır.
- İmanla ölmek zor mu ki efendim?
- Elbette. Günahları fütursuzca işleyip kalb kararınca ve Allahü teâlânın emirlerine ve haramlarına önem verilmeyince, son nefeste iman nuru, sönmeden nasıl geçebilir?
Son olarak:
- Küçük günaha devam, büyük günaha sebep olur. Büyük günaha devam da insanı kâfir olmaya sürükler, buyurdu
İslam ahlakı nedir?
Bir gün de;
- İslam ahlakı nedir, bilir misiniz? diye sordu cemaatine.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- İslam ahlakı, hiç kimseye yük olmamak, bilakis herkesin yükünü çekmektir.
İbadetinizi kusurlu bilin!
Bir gün de yine nasihat istediler bu mübarek zattan.
Buyurdu ki:
- Bütün ibadetlerinizi kusurlu bilin. Hakkıyla yapamadığınızı düşünün!
Sordular:
- Başka efendim?
- Çok yemeyin. Az da yemeyin. Yemekte itidal üzere olun. Her işte iyi niyet yapın. Allah için niyet etmedikçe hiçbir işe kalkışmayın!
Teşekkür edip ayrıldılar.
|