Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Evladım, her şeyden önce Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını bulup, onları okumak lazımdır, buyurdu. Zira geçen her gün çok kıymetli olup, dünyaya bir daha gelmek yoktur.

Ve ekledi:
- Bu dünyada en büyük nimet, sohbettir.

Delikanlı sordu:
- Sohbet nedir efendim?
- Sohbet, bir Ehl-i sünnet âliminin, bir Evliya zatın yanında bulunup, onun sözlerinden ve nefesinden istifade etmektir.

Ve misal verdi:
- Üveys-i Karni, Resulullahı çok sevdiği ve gece gündüz ibadet ettiği halde, Onu görmediği için, Onu görüp sohbetiyle şereflenen Eshab-ı kiramın hiçbirinin derecesine eremedi.

Ve devam etti:
- Ama aklı başında ve uyanık bir Müslüman, geçmiş Evliyalardan herhangi birini çok severse, yani kalbini Onun kalbine çevirirse, Onun mübarek kalbindeki feyz ve bereketlerden, bunun kalbine de elbette akar ve çok marifetlere kavuşur.

Şöyle bağladı:
- Bu kısa hayatta, bir mürşid-i kâmilden feyz alarak ebedi saadete kavuşanlara müjdeler olsun!

Takdire razı olalım

Bir gün de bir yakını vefat eden bir dostuna;
- Kardeşim, belalar, dertler, Allahü teâlânın iradesi ve ezeldeki takdiri ile meydana gelmektedir, buyurdu. Onun takdirine razı olmak ve teslim olmak lazımdır.

Ve devam etti:
- Ölmüşlerin ruhlarına Fatiha, dua ve sadaka sevapları hediye edilmeli, Evliyanın mezarlarına gidip, onlardan yardım istemeli, yalvarmalıdır.