Evliyayı kiramın en büyüklerinden Mevlana Halid-i Bağdadi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün birkaç sevdiğine;
- Bu dinde en kıymetli şey, haramlardan kaçmaktır, buyurdu. Haramlardan kaçınmak da, iki türlüdür:
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birinci kısmı, yalnız Allahü teâlânın haklarına dokunan günahlardan kaçınmak, ikinci kısmı ise, insanların, mahlukların hakları da bulunan günahlardan kaçınmaktır.
- Hangisi daha mühimdir efendim?
- İkinci kısmı daha mühimdir.
- Neden efendim?
- Çünkü Allahü teâlâ, hiçbir şeye muhtaç değildir ve çok merhametlidir. Kullar ise, pekçok şeye muhtaç oldukları gibi, hasis ve alçaktır.
Ve ilave etti:
- Resulullah efendimiz “aleyhisselam”; (Üzerinde kul hakkı olan, mahlukların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helallaşsın, ödesin! Zira o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar, kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa, hak sahibinin günahları, buna yüklenecektir) buyurdu.
Âlim kime denir?
Bir gün de;
- Çok kitap okuyana, çok ilmi olana âlim denmez, buyurdu.
Sordular:
- Peki âlim kime denir efendim?
- Hak ile batılı, yani doğru ile yanlışı ayırabilen kimseye âlim denir.
Müslüman, Namaz demektir
Bir gün de;
- Kardeşlerim, ölüme razı olun, ama namazı terk etmeyin, buyurdu.
Sordular:
- Hikmeti nedir efendim?
- Çünkü namaz, dinin direğidir. Onu kim terk ederse dinini yıkmış olur. Büyüklerimiz; "Müslüman demek, beş vakit namazını kılan insan demektir" buyuruyorlar.
|