Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün birkaç komşusuna;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ hepimize, kendinden başka şeylerden yüz çevirip, kendisine dönmek nasip eylesin! buyurdu.
Ve devam etti:
- İşin temeli kalbdir. Kalb, Allahü teâlâdan başkasına tutulmuş ise, yıkılmış demektir. Bir işe yaramaz. Niyet doğru olmadıkça, hayırlı işlerin, yardımların ve âdete uyarak yapılan ibadetlerin, yalnız hiç faydası olmaz.
Sordular:
- Niyetten maksat ihlas mı efendim?
- Evet. Kalbin, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeye düşkün olmaması lazımdır. Yani her yapılan şey, O emrettiği, O beğendiği için yapılmalı. Onun razı olmadığı her şeyden kaçınmalıdır. Her şey Onun için olmalıdır.
Ve devam etti:
Dünyada iki gram altın için iki ton toprak elenir. Ahirette de böyledir. Niyet altın gibidir. Çok amel değil, ihlaslı amel lazımdır. O kadar amelde hep niyet aranır, niyete bakılır, Allah için olanlar seçilir diğerleri atılır.
Sen kalbe bak! demek
Bir gün de bir sevdiğine;
- Kardeşim, hem kalb temizliği, hem de bedenin salih işler yapması, birlikte lazımdır, buyurdu. Beden salih ameller yapmaksızın, (Kalbim temizdir, sen kalbe bak) demek boştur. Kendini aldatmaktır.
Adam sordu:
- İbadet yapılmadan kalb temiz olmaz mı efendim?
- Olmaz. Bu dünyada, bedensiz ruh olmadığı gibi, beden ibadet yapmadan ve günahlardan kaçınmadan, kalb, temiz olamaz.
Ve ikaz etti:
- Aman kardeşim, zamanımızın birçok dinsizleri, sapıkları, ibadet yapmayıp, kalblerinin temiz olduğunu, hatta keramet sahibi olduklarını söyleyip, saf Müslümanları aldatıyor. Allahü teâlâ, gençlerimizi böyle sapıklara inanmaktan korusun!
Tasavvufun gayesi
Bir gün de birkaç sevdiği;
- Efendim, tasavvufun gayesi nedir? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Tasavvufa girmekten maksat, ihlas elde etmektir, buyurdu. İhlas, İslamiyet’in üç kısmından birisidir zaten.
- İhlas nedir efendim?
- İhlas, her yaptığını Allah emrettiği için, O beğendiği için yapmaktır.
- İnsanlar beğensin diye yapılırsa efendim?
- Hiç kıymeti yoktur. Böyle yapılan ameller, ahirette o kimsenin yüzüne çarpılacaktır.
|