İslam âlimlerinin en büyüklerinden Yusuf-i Hemedani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bir gence;
- Sevgili oğlum! Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için, üç şey, muhakkak lazımdır, buyurdu. Bunlar, ilim, amel ve ihlastır.
Genç adam sordu:
- İlimden maksat nedir efendim?
- Allahü teâlânın emir ve yasaklarını öğrenmektir. Bu da iki kısımdır. Birisi yapılacak şeyleri öğrenmektir ki, bunları öğreten ilme (Fıkıh ilmi) denir.
- İkincisi nedir efendim?
- İkincisi, itikat edilecek, kalb ile inanılacak şeylerin bilgisidir ki, bunları bildiren ilme (İlm-i kelam) denir. İlm-i kelamda Ehl-i sünnet âlimlerinin, Kur’an-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden anladığı bilgiler vardır.
Sevgiyle baktı gence.
- Cehennemden kurtulan, yalnız bu âlimlerdir evladım. Bunlara uymayan, Cehenneme girmekten kurtulamaz.
Delikanlı irkildi.
- Kurtulamaz mı efendim?
- Evet. Bu büyüklerin bildirdiği itikattan kıl ucu kadar ayrılmanın, büyük tehlike olduğu, Evliyanın keşfi ve kalblerine gelen ilham ile de anlaşılmaktadır. Yanlışlık ihtimali yoktur.
Şöyle bitirdi:
- Ehl-i sünnet âlimlerine uyanlara, onların yolunda bulunanlara müjdeler olsun!
Sohbet ne demektir?
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Eshab-ı kiramın hepsini ve Ehl-i beytin hepsini sevmek ve saymak lazımdır, buyurdu. Birini sevmemek, hepsini sevmemek olur.
Sordular:
- Hikmeti ne efendim?
- Çünkü, insanların en iyisinin sohbeti ile şereflenmek fazileti, hepsinde vardır. Sohbetin fazileti ise, bütün faziletlerin üstündedir.
- Sohbet nedir efendim?
- Sohbet, bir kere de olsa, beraber bulunmak demektir. Bir din âliminin bir saat kadar sohbetinde bulunmak, yediyüz sene ibadet etmekten daha hayırlıdır.
- Bu kadar mı kıymetli efendim?
- Elbette. Resulullah efendimiz “aleyhisselam”; (Kırk gün içinde bir âlim meclisinde bulunmayan bir kimsenin kalbi kararır. Büyük günah işlemeye başlar) buyuruyor.
|