İslam âlimlerinin en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, Allahü teâlâyı dünyada görmek mümkün mü? diye sordular.

Cevaben;
- Allahü teâlâyı, dünyada baş gözü ile görmek caiz ise de kimse görmemiştir, buyurdu. Kıyamet günü, mahşer yerinde, kâfirlere ve günahı olan müminlere, kahr ve celal ile; salih olan müminlere ise, lütuf ve cemal ile görünecektir.

Sordular:
- Cennette de görülecek mi efendim?
- Evet. Müminler, Cennette, cemal sıfatı ile görecektir. Melekler ve kadınlar da görecektir.

- Ya kâfirler efendim?
- Kâfirler, bundan mahrum kalacaklardır.

Şöyle devam eti:
- Müminlerin makbul olanları, her sabah ve akşam, derecesi aşağı olanlar ise, her Cuma günü ve kadınlar, dünya bayramı gibi, yılda birkaç kere, bu rüyet ile müşerref olacaklardır

Şöyle bitirdi:
- Hadis-i şerifte; (Kıyamet günü Rabbinizi, ondördüncü ayı gördüğünüz gibi görürsünüz!) buyuruldu.

Melekler günah işlemez

Bir gün de meleklerden sordular bu zata.
Cevaben;
- İman edilmesi, inanılması lazım olan altı şeyden ikincisi: (Meleklerine inanmaktır) buyurdu. Melek, elçi, haber verici demektir.

Ve daha açıkladı:
- Melekler, cisimdir, latiftir, nuranidir, diridir ve akıllıdırlar. İnsanlardaki kötülükler, meleklerde yoktur. Her şekle girebilirler.

Şöyle devam etti:
- Melekler, Allahü teâlânın kullarıdır. Ortakları, kızları değildir. Allahü teâlâ, meleklerin hepsini sever. Allahü teâlânın emirlerine itaat ederler. Günah işlemez, emirlere isyan etmezler.

Son olarak;
- Erkek ve dişi değildirler. Evlenmezler ve çocukları olmaz, buyurdu.