En büyük âlim ve evliyalardan Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün sevdiği bazı gençler;
- Efendim bir şey sorabilir miyiz efendim? dediler.

Cevabında;
- Elbette, sorun buyurdu.

Dediler ki;
- Bazı kimseler; (Allahü teâlânın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur. İnsanların ibadet veya isyan etmeleri, Onun büyüklüğü karşısında eşittir. Öyleyse ibadet yapanlar, boşuna sıkıntı, zahmet çekiyor) diyorlar. Bunlara cevap veremiyoruz.

Buyurdu ki;
- Böyle düşünmek yanlıştır. İslamiyet’i bilmedikleri için, böyle söylüyorlar. İbadetlerin Allahü teâlâya faydası olduğunu ve bunun için emrolunduklarını zannediyorlar.

Sordular:
- Doğrusu nasıldır efendim?
- Her insanın yaptığı ibadetin faydası, yalnız kendisinedir. Böyle yanlış düşünen kimse, perhiz yapmayan hastaya benzer. Şöyle ki, bu hastaya doktor, perhiz tavsiye ediyor. Bu ise, perhiz yapmazsam doktora hiç zararı olmaz diyerek, perhiz yapmıyor.

Ve daha açıkladı:
- Evet, doktora zararı olmaz demesi, doğrudur. Fakat kendine zarar vermektedir. Tabib, kendine faydası olduğu için değil, onun hastalıktan kurtulması için, perhiz yapmasını tavsiye etmiştir.

Ve netice:
- Bu hasta, doktorun tavsiyesine uyarsa, şifa bulur. Uymazsa ölür, gider. Tabibin bundan hiç zararı olmaz.

Cennet Cehennem şimdi var

Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, Cennet ve Cehennem şimdi var mıdır? diye sordular.

Cevabında;
- Evet, Cennet ve Cehennem şimdi vardır, buyurdu. Cennet, yedi kat göklerin üstünde, Cehennem, her şeyin altındadır. Sekiz Cennet, yedi Cehennem vardır.

Sordular:
- Büyüklükleri nasıldır efendim?
- Cennet, yer küresinden ve güneşten ve göklerden daha büyüktür. Cehennem de güneşten büyüktür.