Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde meleklerden bahsederek;
- Sayısı en çok olan mahluk meleklerdir, buyurdu. Bunların sayılarını Allahü teâlâdan başka kimse bilmez.
Şöyle devam etti:
- Göklerde, meleklerin ibadet etmedikleri, boş bir yer yoktur. Göklerin her yeri, rükuda veya secdede olan meleklerle doludur.
Şaşırdılar:
- Bu kadar mı çokturlar efendim?
- Evet. Göklerde, yerlerde, otlarda, yıldızlarda, canlılarda, cansızlarda, yağmur ve kar damlalarında, ağaçların yapraklarında, her molekülde, her atomda, her reaksiyonda, her harekette, her şeyde meleklerin vazifeleri vardır.
Melekler isyan etmezler
Bir gün yine meleklerden bahsederken;
- Melekler Allahü teâlâ ile mahlukları arasında vasıta olup, her yerde Allahü teâlânın emirlerini yaparlar, buyurdu.
Sordular:
- Ne gibi efendim?
- Bazıları, Peygamberlere haber getirir, bazıları, insanların kalbine iyi düşünce getirir ki, buna (İlham) denir, buyurdu. Bazılarının ise insanlardan ve bütün mahluklardan haberi yoktur. Allahü teâlânın cemali karşısında kendilerinden geçmişlerdir.
- Yerleri belli midir efendim?
- Evet. Herbirinin belli yeri vardır. Oradan ayrılamazlar. Bazısının iki, bazısının dört veya daha çok kanadı vardır.
Ve izah etti:
- Her hayvanın kanadı kendilerinin yapısında olup, birbirlerine benzemediği gibi, meleklerin kanadı da, kendi cinslerindendir ve hiçbirine benzemez. Meleklerin kanatları vardır. İnanırız. Fakat, nasıl olduğunu bilemeyiz.
Ve altını çizdi:
- Kiliselerde ve bazı mecmua ve filmlerde, melek diye görülen kanatlı kadın resimleri uydurmadır.
|