Evliyanın en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün Peygamberlerden bahsederken;
- Allahü teâlâ, Peygamberlerin sıdk sahibi olduklarını, doğru söylediklerini göstermek için, Onları mucizelerle kuvvetlendirmiştir, buyurdu. Hiç kimse bu mucizelere karşı gelemedi.

Şöyle devam etti:
- Peygamberi kabul edip inanan kimseye, o Peygamberin (Ümmeti) denir. Kıyamet gününde, ümmetlerinden, günahı çok olanlara şefaat etmeleri için izin verilecek ve şefaatleri kabul olacaktır.

Sordular:
- Evliyalar da şefaat edecek mi efendim?
- Evet. Ümmetlerinden, âlim, salih, veli olanlarına da, şefaat etmeleri için Allahü teâlâ izin verecek ve şefaatlerini kabul buyuracaktır.

Peygamberler çürümez

Bir gün de yine Peygamberlerden bahsederken;
- Peygamberler, mezarlarında, bizim bilmediğimiz bir hayat ile diridir. Mübarek vücutlarını toprak çürütmez, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bunun içindir ki, hadis-i şerifte; (Peygamberler, mezarlarında, namaz kılarlar ve hac ederler) buyuruldu.

Şöyle devam etti:
- Peygamberlerin mübarek gözleri uyurken, kalb gözleri uyumaz. Peygamberlik vazifelerini görmekte, Peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün Peygamberler eşittir. Peygamberler, Peygamberlikten azl edilmez, atılmaz. Velilerden ise, evliyalık alınabilir.

Az konuşun, az gülün!

Bir gün de bazı gençlere;
- Az konuşun, az uyuyun ve az gülün, buyurdu. Çok kahkaha, kalbi öldürür.

Sordular:
- Kalbi öldürür ne demek efendim?
- Yani Allahü teâlâyı unutturur. Her işi, Allahü teâlâya havale edin, yani sebeplere yapışın. Fakat, sebeplerin tesir etmesini, Allah’tan bekleyin.

Ve ilave etti:
- Hiçbir farzı kaçırmayın ve geciktirmeden yapın.