Evliyanın en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün Kitaplardan bahsederken;
- Allahü teâlânın indirdiği kitaplarda, bazı âyetler (Nesh) edilmiş, yani Allahü teâlâ tarafından değiştirilmiştir, buyurdu. Kur’an-ı kerim ise, bütün kitapları nesh etmiş, hükümlerini yürürlükten kaldırmıştır.

Ve devam etti:
- Kur’an-ı kerimde, kıyamete kadar, hiçbir zaman, yanlışlık, unutulmak, fazla ve noksanlık olmaz. Geçmişteki ve gelecekteki bütün ilimler, Kur’an-ı kerimde vardır. Bunun için, bütün semavi kitaplardan üstün ve kıymetlidir.

Sordular:
- Kur’an-ı kerim mucize midir efendim?
- Evet. Resulullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” en büyük mucizesi, Kur’an-ı kerimdir. Bütün insanlar ve cin bir araya gelse, hepsi, Kur’an-ı kerimin en kısa bir suresi gibi bir söz söyleyebilmek için uğraşsalar, söyleyemezler.

Şöyle devam etti:
- Arabistan’ın belig, edib, fasih şairleri bir araya geldi. Çok uğraştılar. Üç kısa âyet gibi bir söz söyleyemediler. Kur’an-ı kerime karşı duramadılar. Şaşkına döndüler.

Resul, ne demektir?

Bir gün de Peygamberlerden sordular bu zata.
Cevabında;
- İman edilmesi, inanılması lazım olan altı şeyden dördüncüsü, (Allahü teâlânın Peygamberlerine inanmaktır) buyurdu. İnsanları, Allahü teâlânın beğendiği yola kavuşturmak, doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir.

Sordular:
- Resul ne demek efendim?
- (Resul) demek, yaratılışı, huyu, ilmi, aklı, zamanında bulunan bütün insanlardan üstün, kıymetli, muhterem bir zat demektir. Hiçbir kötü huyu, beğenilmeyecek hali yoktur. Peygamberlerde (İsmet) sıfatı vardır.

- İsmet nedir efendim?
- Yani Peygamber olduğu bildirilmeden önce ve bildirildikten sonra, küçük ve büyük hiçbir günah işlemez demektir. Ayrıca Peygamber olduğu bildirildikten sonra, Peygamber olduğu yayılıncaya, anlaşılıncaya kadar, körlük, sağırlık ve benzerleri ayıp ve kusurları da olmaz.