Evliyanın en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Allahü teâlâya nasıl şükredilir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- İnsanların Allahü teâlâya karşı, kalb ile, dil ile ve beden ile yapmaları ve inanmaları lazım olan şükür borcu ve kulluk vazifeleri, Allahü teâlâ tarafından bildirilmiş ve Onun sevgili Peygamberi tarafından ortaya konmuştur, buyurdu.
Ve ilave etti:
- Allahü teâlânın gösterdiği ve emrettiği kulluk vazifelerine (İslamiyet) denir. Yani Allahü teâlâya şükür, Onun Peygamberinin getirdiği yola uymakla olur.
- Yani İslamiyet’e mi efendim?
- Evet. İslamiyet’e uymayan hiçbir şükrü, hiçbir ibadeti, Allahü teâlâ kabul etmez, beğenmez.
Ve izah etti:
- Çünkü insanların iyi, güzel sandıkları çok şey vardır ki, İslamiyet bunları beğenmemekte, çirkin olduklarını bildirmektedir.
Ve özetledi:
- Velhasıl Allahü teâlâya şükretmek için, Muhammed aleyhisselama uymak lazımdır.
İman, son nefeste belli olur
Bir gün de sohbetinde;
- Kitaplı veya kitapsız herhangi bir kâfir, Müslüman olursa, Cehenneme girmekten kurtulur. Hiç günahsız temiz bir Müslüman olur, buyurdu.
Ve ekledi:
- Fakat, (Sünni) bir Müslüman olması lazımdır.
Sordular:
- Sünni nedir efendim?
- Sünni olmak demek, Ehl-i sünnet âlimlerinden birinin kitabını okuyup, öğrenip, imanının, sözlerinin ve işlerinin buna uygun olması demektir. Dünyada bir insanın Müslüman olup olmadığı, zaruret olmadan, açık olarak söylediği sözlerinden ve işlerinden anlaşılır.
- İmanlı ölüp ölmediği efendim?
- Ahirete imanlı gidip gitmediği, son nefesinde belli olur. Büyük günah işlemiş olan erkek veya kadın bir Müslüman, tövbe ederse, günahları, muhakkak affolur. Günahsız tertemiz olur.
|