Evliyanın en büyüklerinden Mazhar-ı Can-ı Canan “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bazıları var ki, hiç ibadet yapmaz, haramlardan sakınmaz, yani İslamiyet’e uymaz, üstelik de; (Allah kerimdir, rahimdir. Kullarına çok acır. Affı sonsuzdur. Kimseye azab etmez) derler. Bu, doğru mu? diye sordular.
Cevabında;
- İlk sözleri doğru, son sözleri yanlıştır, buyurdu. Burada şeytan kendilerini aldatmakta, isyana sürüklemektedir. Aklı olan kimse, şeytana aldanmaz.
Ve izah etti:
- Evet, Allahü teâlâ, kerimdir, rahimdir, ama azabı da şiddetli ve can yakıcıdır. Bu dünyada, çoklarını fakirlik ve sıkıntılar içinde yaşattığını görüyoruz, öyle değil mi?
- Evet efendim.
- Çok kerim ve rezzak olduğu halde, ziraat, çiftcilik sıkıntıları çekilmezse, mahsul vermiyor. Herkesi yaşatan O olduğu halde, yemeyen, içmeyen insanı yaşatmıyor. İlaç kullanmayan hastaya şifa vermiyor, öyle değil mi?
- Evet efendim.
- Yaşamak, hasta olmamak ve mal sahibi olabilmek gibi, dünya nimetlerinin hepsi için sebepler yaratmıştır. Bu sebeplere yapışmayanlara hiç acımayıp, dünya nimetlerinden mahrum bırakıyor.
Ve ekledi:
- Ahiret nimetlerine kavuşmak da böyledir.
Şefaat olacaktır
Bir gün de şefaatten sordular bu mübarek zata.
Cevabında;
- Şefaat haktır, buyurdu. Tövbesiz ölen müminlerin küçük ve büyük günahlarının affedilmesi için, Peygamberler, Veliler, Salihler ve Melekler ve Allahü teâlânın izin verdiği kimseler, şefaat edecek ve kabul edilecektir.
Ve ilave etti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Ümmetimden büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim) buyuruyor.
|