Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bize İslam dininin esaslarından bahseder misiniz, dediler.
Buyurdu ki:
- İslamiyet’te türlü ayinler, dinde reformlar, türlü türlü yortular yoktur. İslam dini, insanların dürüst ve namuslu yaşamalarını, fakat hayattan da zevk almalarını emretmiştir.
Şöyle devam etti:
- İbadet için emrettiği zamanlar kısadır. İbadette esas, kalbini tamamiyle Allahü teâlâya bağlamaktır. İbadet, bir âdet olarak değil, Allahü teâlânın huzuruna çıkıp, Ona can ve gönülden şükretmek ve Ona yalvarmak için yapılmaktadır.
Ve izah etti:
- Yani riya ve gösteriş olarak yapılan bir ibadeti Allahü teâlâ kabul etmez.
Kur’an-ı kerim hakkında
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, İslam dininin kitabı, Kur’an-ı kerimdir, buyurdu. Kur’an-ı kerim, Muhammed aleyhisselama, Allahü teâlâ tarafından gönderilmiş ve kendisi tarafından Eshabına tebliğ olunmuştur.
Devamında;
- Kur’an-ı kerim neşrolunurken büyük bir dikkat ile zapt edilmiş ve hiç bir kelimesi, hiç bir harfi değişmeden, bu güne kadar gelmiştir.
Sordular:
- Diğer kitaplar böyle değil mi efendim?
- Hayır. Hiç bir semavi kitap, Kur’an-ı kerim kadar beliğ değildir. Aradan on dört asır geçmiş olmasına rağmen, bugün de, o berraklığını, icaz, belagat ve fesahatını muhafaza etmektedir.
Acıkmadan yemeyin!
Bir gün de bazı gençler;
- Yemek yemek hususunda bize ne tavsiye edersiniz efendim? diye sordular.
Cevabında;
- Acıkmadan sofraya oturmayın, doymadan önce kalkın! buyurdu.
Yani doyduktan sonra yemeyin!
Ve özetledi:
- Mühim olan, ibadetleri iyi ve neşeli yapmaktır. Buna yardımcı olan her şey mübarek, bunu bozan şeylerse yasaktır.
|