Büyük Veli Seyyid Abdullah-ı Dehlevi “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, İslam dininin diğer semavi dinlerden farkı nedir? diye sordular.

Cevabında;
- İslam dini, tek Halık, yani tek yaratıcı, tek mabud tanır, buyurdu. Bu tek mabudun ismi, Allahü teâlâdır. Diğer dinlerde bulunan birden fazla mabud kavramını akıllı bir insan kabul edemez.

Sordular:
- Başka efendim?
- İslam dini, insanlara yalnız ruhi bilgiler vermekle kalmaz, aynı zamanda onlara dünyada ne yapmaları gerektiğini bildirir ve onlara rehber olur.

Şöyle devam etti:
- Hıristiyanlar, insanların günahkâr olarak doğduğunu, dünyada ancak kefaret vermek ve azab çekmek için bulunduğunu iddia ederler.

- Ya İslam dini efendim?
- İslam dini ise, insanların masum, yani günahsız doğduğunu, her çocuğun, Allahü teâlânın sevgili kulu olduğunu, akil, baliğ olan insanların kendi yaptığı işten mesul bulunduğunu, doğru yolda kaldıkları müddetce, ahiret nimetlerinden de bol bol faydalanabileceklerini söyler.

İslamiyet’in üstünlüğü

Bir gün de bazı gençler;
- Efendim İslam dininin Hıristiyanlıktan farkı nedir? diye sordular.

Cevabında;
- İslamiyet, ibadet, dua ve tövbe etmek için, kul ile Allahü teâlânın arasına kimseyi sokmaz. Bunları yapmak için papaza ihtiyaç yoktur, buyurdu.

Sordular:
- Başka efendim?
- Ayrıca İslamiyet, hangi ırk, renk, dil ve memleketten olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. İslam dininde, Allahü teâlânın huzurunda herkes birbirine eşittir.

Ve misal verdi:
- Mesela namaz kılarken, en büyük rütbeli bir Müslüman ile en küçük rütbeli, en zengin ile en fakir, bir beyaz ile bir zenci Müslüman yanyana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler.