Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, bazıları günlerce, aylarca açlık çekip riyazet yapıyor. Böylece İslamiyet’in beğenmediği şehvet, gadap ve eğlence isteklerini kökünden yok etmek istiyorlar. Bu isteklerinin yok olmadığını görünce de; (İslamiyet’in bu emri yapılamaz. Olamayacak şeyi yapmaya çalışmak, ömrü boşuna harcetmek olur) diyorlar. Bu sözler doğru mu? diye sordular.
Cevaben;
- Çok yanlış buyurdu. Hele, İslamiyet böyle emretmiştir demeleri tam bir cahillik ve ahmaklıktır.
- İslamiyet bunu istemiyor mu efendim?
- Hayır. İslamiyet, gadabın, şehvetin, insanlık sıfatlarının yok edilmesini emretmiyor. Emrediyor demek, İslamiyet’e iftira etmek olur.
Ve daha açıkladı:
- İslamiyet, böyle emretmiş olsaydı, dinin sahibi olan Muhammed aleyhisselamda bu sıfatlar bulunmazdı. Halbuki; (Ben insanım. Herkes gibi, ben de kızarım) buyururdu. Ara sıra kızdığı da görülürdü.
Ve ilave etti:
- Ama Onun kızması, hep Allahü teâlâ için olurdu.
Sordular:
- Peki İslamiyet neyi emrediyor efendim?
- Kızmamayı değil, kızdığı zaman yumuşak davranmayı emrediyor. Kur’an-ı kerim de, gadap etmeyenleri değil, (Gadaplarını yenen) kimseleri methediyor.
İyi arkadaş seçin!
Bir gün de bazı gençlere;
- Size en mühim tavsiyem, iyi arkadaş seçin, buyurdu. Bilhassa dini konularda kendi kafasına, düşüncesine göre inanan kimse ile ve böyle mezhebsizlerin kitaplarına aldanan cahillerle arkadaşlık etmeyin.
Ve ekledi:
- Evinize, ahlaksızlık zehirlerini saçan zararlı kitapları ve her türlü bozuk neşriyatı sokmayın.
Şöyle bitirdi:
- Hadis-i şerifte; (Hikmet, yani faydalı şeyler on kısımdır. Bunların dokuzu, uzlet etmek, biri de az konuşmaktır) buyuruldu.
|