Büyük Veli Seyyid Abdullah-ı Dehlevi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, küçük günah işlemekten de çok sakının! buyurdu. Zira Allahü teâlânın gadabı, bu günahta olabilir.
Sözüne devamla;
- Her mümini kendinizden iyi bilin, buyurdu. Zira o mümin, Allahü teâlânın çok sevdiği kulu olabilir. Herkes için ezelde yapılmış olan takdir, hiç değiştirilemez.
Ve daha açıkladı:
- Hep günah işleyip, hiç taat yapmamış olan bir Müslümanı, Allahü teâlâ, dilerse affeder. Nitekim Bekara suresinin otuzuncu ayetinde, Melekler, mealen; (Yâ Rabbi! Yer yüzünde fesat çıkaracak ve kan dökecek olan insanları niçin yaratıyorsun?) dediklerinde, (Onlar fesat çıkarmazlar) demedi.
- Ya ne dedi efendim?
- (Sizin bilmediklerinizi ben bilirim) buyurdu. (Lâyık olmayanları lâyık yaparım. Uzak kalanları yaklaştırırım. Zelil olanları aziz ederim) buyurdu.
Ayrıca;
- (Siz onların işlerine bakarsınız. Ben kalblerindeki imana bakarım. Siz, günahsız olduğunuza bakıyorsunuz. Onlar, benim rahmetime sığınırlar. Sizin günahsız olduğunuzu beğendiğim gibi, Müslümanların günahlarını affetmeyi de severim. Benim bildiğimi sizler bilemezsiniz) buyurdu.
Kızınca, yumuşak davranın!
Bir gün de bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, kızdığınız zaman yumuşak davranın, buyurdu.
Ve ekledi:
- Nitekim bir hadis-i şerifte; (Gadap [kızgınlık] zamanında, yumuşak davrananı Allahü teâlâ çok sever) buyururlu.
- Bir hadis-i şerifte de; (Sert olana karşı yumuşak davrananı ve zulüm yapanı affedeni ve kendisini mahrum bırakana ihsan yapanı ve kendisini aramayanı ziyaret edeni, Allahü teâlâ yüksek derecelere kavuşturacak ve Cennette köşkler ihsan edecektir) buyuruldu.
|