En büyük âlim ve evliyalardan Seyyid Abdullah-ı Dehlevi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Başka dinden olanların hepsini, fena huylu bir insan kabul etmemelidir, buyurdu.
Ardından;
- Evet küfür, yani Müslüman olmamak, her zaman ve her yerde fenadır, buyurdu. Çünkü küfür, insanı dünyada ve ahirette felakete götüren zararlı bir inanış ve bozuk bir yaşayıştır.
Sözüne devamla;
- Allahü teâlâ, İslam dinini, insanların dünyada rahat ve huzur içinde, kardeşçe yaşamaları için ve ahirette sonsuz azablardan kurtulmaları için göndermiştir. Kâfirler, yani Müslüman olmayanlar, bu saadet yolundan mahrum kalmış zavallı kimselerdir.
Sordular:
- Yani bunlara acımak mı lazım efendim?
- Elbette. Bunlara, acımalı ve incitmemelidir. Bunları gıybet etmek bile haramdır.
Peygamberler insandır
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu bildiren ilahi dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan evvel, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynı idi, buyurdu.
Ve izah etti:
- Üç büyük din, yani Musevilik, İsevilik ve İslam dinleri, hep Allahü teâlânın bir olduğunu ve Peygamberlerin bizim gibi bir insan olduğunu bildirmiştir.
Sordular:
- Öbür dinler nerede yanılıyorlar efendim?
- Yahudiler, İsa ve Muhammed aleyhimesselama inanmıyor, Hıristiyanlar ise, hem Peygamber efendimize inanmıyor hem de putlara tapınmaktan bir türlü kurtulamamışlardır.
Ve daha açıkladı:
- Mesela İsa aleyhisselam; (Ben de, sizin gibi bir insanım. Allah’ın oğlu değilim) dediği halde, İsa aleyhisselamı Allah’ın oğlu sanmışlar, Baba (Allahü teâlâ), Oğul (İsa aleyhisselam) ve Ruh-ül-kuds ismi ile üç ayrı ilaha tapınmaya başlamışlardır.
|