Evliyayı kiramdan Seyyid Abdullah-ı Şemdini “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- İman nedir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- İman, Muhammed aleyhisselamın söylediklerinin hepsini beğenip, kalbin tasdik etmesi, yani inanmasıdır, buyurdu. Böylece inanan insanlara (Mümin) ve (Müslüman) denir.
Ve devam etti:
- Her Müslümanın, Muhammed aleyhisselama tâbi olması, Onun gösterdiği yolda yürümesi lazımdır. Onun yolu Kur’an-ı kerimin gösterdiği yoldur ki bu yola (İslamiyet) denir.
Sordular:
- Ona uymak nasıl olur efendim?
- Ona uymak için, önce iman etmek, sonra Müslümanlığı iyice öğrenmek, sonra farzları eda edip, haramlardan kaçınmak, daha sonra sünnetleri yapıp, mekruhlardan kaçınmak lazımdır.
Ve ekledi:
- Bunlardan sonra, mubahlarda da Ona uymaya çalışmalıdır.
İmansızların iyiliği
Bir gün de bazı gençlere;
- Dinimizin temeli imandır, buyurdu. İmanı olmayanların hiçbir ibadetini ve iyiliğini, Allahü teâlâ beğenmez ve kabul etmez.
Sözüne devamla;
- Müslüman olmak isteyen kimse, önce iman etmeli, sonra guslü, abdesti, namazı ve lazım oldukça diğer farzları ve haramları öğrenmelidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Büyüklerimiz; (Dinini bilmeyenin dini yoktur) buyurmuşlardır.
Yumuşak olun ve kızmayın!
Bir gün de sevdiklerine;
- Size tavsiyem, yumuşak olun ve kızmayın, buyurdu. Böyle olursanız Cehennemden kurtulursunuz.
Hadis-i şerifte; (Cehenneme girmesi haram olan yahut Cehennem ateşinin yakması yasak olan kimdir? Size bildiriyorum. Dikkat ile dinleyiniz! Yumuşak olanların, kızmayanların hepsi!) buyuruldu.
|