Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Abdullah-ı Şemdini “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Namaz; insanları, çirkin, kötü ve yasak olan şeylerden alıkoyar ve günahlara kefaret olur, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Beş vakit namaz, sizden birinizin kapısının önünde akan dere gibidir) buyurdu.

Ve ekledi:
- Hadisin devamında; (Bir kimse, o dereye her gün beş defa girip yıkansa, üzerinde kir kalmayacağı gibi, işte beş vakit namazı kılanların da, böyle küçük günahları affolunur) buyuruluyor.

Namaz doğru kılınırsa…

Bir gün de namazdan sordular.
Cevabında;
- Namaz, Allahü teâlâya ve Resulüne imandan sonra bütün amel ve ibadetlerden daha üstün bir ibadettir, buyurdu. Bunun için namazları, farzlarına, vaciblerine, sünnetlerine, müstehablarına riayet ederek kılmalıdır.

Şöyle devam etti:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Ey ümmet ve eshabım! Doğru kılınan bir namaz, Allahü teâlânın beğendiği bütün amellerin en üstünüdür) buyurdu.

Namaz, rızkın bereketidir

Bir gün de;
- Bize namazın üstünlüklerinden bahseder misiniz efendim, dediler.

Cevabında;
- Kardeşlerim doğru kılınan bir namaz, Peygamberlerin sünneti, meleklerin sevdiği, yerin ve göklerin nuru, bedenin kuvveti, rızıkların berekâtıdır, buyurdu.

Ve devam etti:
- Namaz, duanın kabulüne vesile, ölüm meleğine şefaatçı, kabirde ışık, Münker ve Nekire cevaptır.