Evliyayı kiramdan Seyyid Abdullah-ı Şemdini “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Yapılacak en mühim iş, imanını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği gibi düzeltmektir, buyurdu.

Sordular:
- Sonra ne mühimdir efendim?
- İman ettikten sonra en mühim emir, beş vakit namaz kılmaktır, buyurdu. Beş vakit namaz kılmak, her Müslümana farz-ı ayndır. Kılmamak büyük günahtır.

Şöyle devam etti:
- Namazı tam ve doğru olarak kılabilmek için, önce namaz bilgilerini öğrenmek lazımdır. Bilmeden Müslümanlık olmaz çünkü.

Ve şöyle bağladı:
- Büyüklerimiz; (Dinini bilmeyenin dini yoktur) buyuruyorlar.

Namaz, dinin direğidir

Bir gün de namazdan sordular bu mübarek zata.
Cevaben;
- Adem aleyhisselamdan beri, her dinde bir vakit namaz vardı, buyurdu. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Muhammed aleyhisselama inananlara farz edildi.

Sözüne devamla;
- Namaz kılmak, imanın şartı değil ise de namazın farz olduğuna inanmak, imanın şartıdır.

Şöyle devam etti:
- Namaz, dinin direğidir. Namazını devamlı, doğru ve tam olarak kılan kimse dinini kurmuş, İslam binasını ayakta durdurmuş olur.

Sordular:
- Ya kılmayanlar efendim?
- Namazını kılmayan, dinini ve İslam binasını yıkmış olur. Efendimiz “aleyhisselam”; (Dinimizin başı, namazdır) buyurdu. Başsız insan olmadığı gibi, namazsız da, din olmaz.