En büyük âlim ve evliyalardan Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Allahü teâlâya şükretmek nasıl olur efendim? diye sordular.

Cevap olarak;
- İslam’ın beş şartını yerine getiren kimse, Allahü teâlânın nimetlerine şükretmiş olur, buyurdu.

Ve ekledi:
- Âyet-i kerimede mealen; (İman eder ve Şükrederseniz, size azab yapmam) buyuruyor. O halde, İslam’ın beş şartını yerine getirmeye, can-ü gönülden çalışmalıdır.

Sordular:
- Bunlardan en mühimi hangisidir efendim?
- Bu beş şarttan en mühimi namazdır ki, dinin direğidir. Namazın edeblerinden bir edebi kaçırmayarak kılmaya gayret etmelidir.

Şöyle bitirdi:
- Namaz tamam kılınabildi ise, İslam’ın esas ve büyük temeli kurulmuş, Cehennemden kurtaran sağlam ip yakalanmış olur.

Ve dua etti:
- Allahü teâlâ, hepimize, doğru namaz kılmak nasip etsin!

Namaz kılan kimse…

Bir gün de namazdan bahsederken;
- Kardeşlerim, namaz kılan bir kimse, namazı kendine mirac yapmalı, Allahü teâlâya yakınlığının nihayetini namazda aramalıdır, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (İnsanın, Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır) buyuruyor.

Ve şöyle açıkladı:
- Namaz kılan bir kimse, Rabbi ile konuşmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin, hiç olduğunu görmektedir. Bunun için, namazda korku, dehşet, ürkmek hasıl olacağından, teselli ve rahat bulması için, namazın sonunda, iki defa selam vermesi emir buyuruldu.