Büyük İslam âlimlerinden ve İstanbul’da Kadıköy müftüsü iken 1967 yılında vefat eden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- İyi huylu olmak için bize ne tavsiye edersiniz efendim? dediler.
Cevabında;
- İyi huylu olmak için iyi huylu kimselerle arkadaşlık etmelidir, buyurdu. Çünkü insanın ahlakı, arkadaşının huyu gibi olur. Ahlak, hastalık gibi saridir, yani bulaşıcıdır.
Ve devam etti:
- Kötü huylu kimse ile arkadaşlık etmemelidir. Hadis-i şerifte; (İnsanın dini, arkadaşının dini gibi olur) buyuruldu.
Ve nasihat etti:
- Faydasız şeylerden, oyunlardan, zararlı şakalaşmaktan ve münakaşa etmekten kaçınmalı, İslamiyet’i öğrenmeli ve faydalı işler yapmalıdır.
Ve altını çizdi:
- Bilhassa ahlakı bozan, şehveti harekete getiren bozuk kitapları okumamalı, böyle radyo ve televizyondan sakınmalıdır.
Mesut olmak için
Bir gün de nasihat istediler bu zattan.
Cevap olarak;
- Dünyada ve ahirette rahat ve mesut olmak için İslamiyet’e uymaktan başka çare yoktur, buyurdu.
Ve devam etti:
- Bunun için ibadet yapmanın faydaları, haramların zararları ve Cehennemdeki azabları, hep hatırlanmalı, mal, mevki arkasında koşanların muradlarına kavuşamadığı bilinmelidir.
Sordular:
- Yani mal ve mevki zararlı mı efendim?
- Hayır. Malı ve mevkiyi hayırlı işlerde kullanan, elbette rahata, huzura kavuşur. Ama mal ve mevki gaye olmamalı, hayra vasıta olmalıdır.
Peygamberler olmasaydı
Bir gün de;
- Ey insanlar! Allahü teâlâ Peygamberler vasıtasıyla insanlara sonsuz kurtuluş yolunu göstermiştir, buyurdu. Eğer onlar olmasaydı, kimsenin Allahü teâlâdan haberi olmaz, kimse Ona yol bulamazdı.
Şöyle devam etti:
- İslamın emir ve yasakları insanların faydasınadır. Hiç birisinin Allahü teâlâya faydası yoktur. Çünkü cenâb-ı Hakkın ihtiyacı yoktur bu ibadetlere.
Şöyle bitirdi:
- Bu emir ve yasakları almakla bizler şereflendik asıl.
|