Büyük Velilerden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim özürsüz olarak namaz kılmayan kimseye Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir ki, bunların üçü ölürken, üçü kabirde, üçü de kıyamette çekeceği sıkıntılardır, buyurdu.
Sordular:
- Ölürken ne sıkıntılar çeker efendim?
- Zelil, kötü, çirkin can verir. Aç olarak ölür. Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
- Kabirdeki sıkıntılar nedir efendim?
- Kabir onu sıkar, kemikleri birbirine geçer. Kabri ateşle doldurulur. Gece gündüz onu yakar. Allahü teâlâ kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Her gün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
- Ya kıyamettekiler efendim?
- Cehenneme sürükleyen azab melekleri yanından ayrılmaz. Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar. Hesabı çok çetin olup, Cehenneme atılır.
Namaz, günahlara keffarettir
Bir gün de namazın ehemmiyetinden sordular.
Cevap olarak;
- Bu konuda çok hadis-i şerifler var, buyurdu.
Ve birini okudu:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Beş vakit namaz ve Cuma namazı, gelecek Cumaya kadar ve Ramazan orucu, gelecek Ramazana kadar yapılan günahlara keffarettirler) buyurdu.
Ve izah etti:
- Yani beş vakit namaz ve Cuma namazı, aralarda işlenilmiş olan küçük günahlardan kul hakkı bulunmayanları yok ederler.
Sordular:
- Küçük günahları biterse efendim?
- O zaman büyük günahları için olan azablarının hafiflemesine sebep olurlar. Fakat büyük günahların affedilmesi için tövbe etmek de lazımdır.
- Büyük günahı da yoksa efendim?
- O takdirde derecesinin yükselmesine sebep olurlar.
|