Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ iman konusunda gevşekliği affetmez. Ama ameldeki kusurları affeder, buyurdu.
Ve devam etti:
- Günah deyince, içimiz titriyor. Keşke hiç yapmasaydık, diyoruz. Ama yapıyoruz işte. Çünkü nefs var, şeytan var. En kötüsü de fena arkadaş var. Ama Allahü tela çok şefkatli, merhametli, çok affedici olduğu için bu yapılan hataların temizlenmesi için beş vakit namazı emretmiştir.
Sordular:
- Namaz kılınca günahlar affolur mu efendim?
- Evet. Beş vakit namaz, aralarda işlenen günahlar silinsin diyedir. Sonra Cuma gününü yaratmıştır. Cuma namazı da, bir haftalık günahları siliyor.
Ve ilave etti:
- Cuma günü ve gecesi ve ramazan-ı şerifin otuz gün ve gecesi, kâfirler de dahil, hiç kimseye azap yapılmaz.
Son olarak;
- Allahü teâlâ mübarek geceler de yaratmıştır ki, bu gecelerde de nice günahlarımız affolur, buyurdu.
Ben boş duramam!
Bir gün de sevdiklerine kendi hocasından bahsetti ve;
- Onun ömrü, hep kitap okumakla geçti, buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Bir gün, huzurlarına vardım. Gördüm ki odaya bir salıncak kurulmuş. Küçük torununu sallıyorlar.
Selam verdim ve;
- Efendim, müsaade edin de ben sallayayım, dedim.
Cevap olarak;
- Ben boş duramam, buyurdular. Bu benim için bir iştir. Eğer bunu bırakırsam, yine yukarıya çıkıp kitap okumam lazım. Ama şimdi başım ağrıyor.
Ve eklediler:
- Beni bu işten mahrum etme oğlum.
- Peki efendim, dedim.
|