Evliyanın büyüklerinden Seyyid Muhammed Salih “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler gelip;
- Efendim, dağda yetişip, hiçbir din duymayıp, puta tapan müşriklerin akıbeti ahirette nasıl olacak? diye sordular.
Cevabında;
- Onlar, ne Cennete, ne de Cehenneme girmeyeceklerdir, buyurdu. Ahirette dirildikten sonra, hesaba çekilip, zulümleri, kabahatleri kadar, mahşer yerinde azab çekecek, herkesin hakkı verildikten sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da, yok edileceklerdir.
Sordular:
- Yani sonsuz yaşamayacaklar mı efendim?
- Hayır. Bir yerde sonsuz kalmayacaklardır.
- Çocuk iken ölen kâfir çocukları da böyle midir efendim?
- Evet. Onlar da ve bir Peygamberin vefatından sonra, çok vakit geçip, zalimler tarafından din bozularak, unutulduğu yerlerde yaşayıp, Peygamberlerden ve İslamiyet’ten haberi olmayan insanlar da, Cennete ve Cehenneme sokulmayacak, böyle tekrar yok edileceklerdir
Bilmemek özür değildir
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, iman edilecek şeyleri ve farzlardan, haramlardan meşhur olanları, lüzumu kadar öğrenmek her Müslümana farzdır, buyurdu. Bunları öğrenmemek haramdır.
Sordular:
- Öğrenmezse efendim?
- İşitip de, öğrenmeye önem vermemek küfür olur.
- Yani imanı mı gider efendim.
- Evet.
İlmihal kitabı okuyun!
Bir gün de, bazı gençlere;
- Evlatlarım, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı ilmihal kitaplarından her gün mutlaka okuyun, buyurdu.
Sordular:
- Ne kadar okuyalım efendim?
- Hiç olmazsa bir iki sayfa okuyun. Ama mutlaka okuyun, feyz alırsınız.
- Feyz ne demek efendim?
- Feyz, nur demektir. Okudukça kalbiniz nurlanır ve ibadetlerden zevk almaya başlarsınız.
|