Evliyanın büyüklerinden Seyyid Muhammed Salih “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Güzel olan imandır, buyurdu. Yani Allahü teâlâ güzel olarak imanı yaratmıştır. İman güzeldir. Dolayısıyla iman kimde varsa o da güzel ve kıymetlidir.
Sordular:
- İman yoksa efendim?
- İmanı olmayan, kim olursa olsun çirkindir, kıymetsizdir. İmansızlık felakettedir.
Ve izah etti:
- İman, insanın güzelliğidir. Kimde iman çok kuvvetliyse o hepsinden güzeldir.
Ve misal verdi:
- Mesela âlimler, evliyalar güzeldir. Takva sahibi olanlar daha güzeldir. Eshab-ı kiram çok daha güzeldir.
- Ya Peygamberimiz efendim?
- Efendimiz “aleyhisselam” en güzeldir. Çünkü O, iman nuru ile nur olmuştur. İşte o iman nurunun zerresi kimde varsa, o da güzeldir.
Günah, imanı giderir mi?
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, günah işlemekle insan kâfir olur mu? diye sordular.
Cevabında;
- Eğer önem verdiği halde günah işlerse küfre düşmez, buyurdu.
Sordular:
- Harama önem verip vermemenin ölçüsü nedir efendim?
- Eğer haram işledikten sonra, pişman oluyor ve üzülüyorsa, önem veriyor demektir. İmanı gitmez. Ama pişman olmuyorsa, hiç üzülmüyorsa, harama önem vermiyor demektir.
Ve misal verdi:
- Mesela iki kişi akşam içki içip sarhoş olsalar. Sabahleyin uyandıklarında, biri akşam yaptığını hatırlayıp; “Şu zıkkımı yine içtim, yine günaha girdim” der ve üzülürse, bunun imanı gitmez. Sadece fasık olur.
Ve ilave etti:
- Diğeri, içki içtiğini hatırlayınca yaptığına hiç pişmanlık duymaz, üzülmez ve hiçbir şey olmamış gibi kalkıp işine giderse, harama önem vermemiş olur ki, imanı gider mâzallah.
|