En büyük âlim ve evliyalardan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün nasihat istediler.

Cevabında;
- Allah dostlarını çok sevin, buyurdu. Ehl-i sünnet itikadında olup, İslamiyet’e uyan bir Müslüman, eğer Allah dostlarını, Evliya zatları severse, onlardan olur.

Ve dua etti:
- Allahü teâlâ, hepimize bu büyükleri sevmeyi nasip eylesin ve bu sevgi sebebiyle, onların kalblerindeki feyzlere, nurlara kavuştursun! Kalblerimizi bu nurlarla doldursun!

Şöyle devam etti:
- Seven, sevdiğinin yolundan giderse, zamanla onun gibi olur. Ona olan sevgisi arttıkça, insanlık sıfatlarından sıyrılır. Nefsin isteklerinden kurtulur, Allahü teâlânın rızasına ve sevgisine kavuşur ve (Veli) olur.

İslamiyet kısaca nedir?

Bir gün de sohbetinde;
- İslamiyet, Muhammed aleyhisselamın Peygamber olduğuna inanmak ve Onun dinine, yani İslamiyet’ine uymak demektir, buyurdu.

Ve daha açıkladı:
- İslamiyet’e uymak da, Allahü teâlânın emirlerini yapmak, yasak ettiği şeylerden sakınmakla olur. Kısacası İslamiyet’e uymak, Kur’an-ı kerime uymak demektir.

Sordular:
- Müslüman kime denir efendim?
- Muhammed aleyhisselamın her sözünün Allahü teâlâ tarafından bildirildiğine, hepsinin doğru olduğuna inanan kimseye (Müslüman) denir.

Söylemesi kolay, ama

Bir gün de;
- Efendim, boş vakitlerimizde söyleyeceğimiz bir tesbih var mı? diye sordular bu mübarek zata.

Cevaben;
- İki kelime vardır ki, söylemesi kolay, sevabı çok ağırdır, buyurdu.

- O nedir efendim?
- Sübhanallahi ve bihamdihi, sübhanallahil azim.