En büyük âlim ve evliyalardan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Bir yeriniz ağrıyorsa, doktora gidin, hastaneye gidin, buyurdu. Ama kalbin tedavi yeri orası değildir.
Sordular:
- Kalb nerede tedavi edilir ki efendim?
- Kalb, yani gönül doktoru, İslam âlimleridir, Allah adamlarıdır, Evliyalardır. Onların şefkatli bir bakışı, gönül hastalıklarını iyi eder. Kalbin pasını siler süpürür.
- Gönül hastalığı nedir efendim?
- Kalbin hastalığı, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına tam inanmamasıdır. Onun için Kur’an-ı kerimde mealen; (Ey iman edenler, iman ediniz!) buyuruluyor.
Ve bunu açıkladı:
- Yani; “Ey imanın suretine kavuşanlar! Allahü teâlâya ibadet ederek, hakiki imana kavuşunuz”, demektir.
İslam’a hizmet iki türlüdür
Bir gün de bazı gençlere;
- Bu zamanda, İslamiyet’e hizmet etmek iki şeyle mümkündür, buyurdu. Bir tanesi, etiket, mevki sahibi olmak, ikincisi ise paradır.
Sordular:
- Yani para kıymetli mi efendim?
- Eğer Allah için kazanmak, Allah için sarf etmek şeklinde olursa, elbette kıymetlidir, faydalıdır. Yoksa insanlara karşı kibirlenmek için, şu veya bu desinler diye olursa, on para etmez.
Ve ilave etti:
- Büyüklerden biri; (Bir insanın maksat ve gayesi, yalnız para kazanmaksa, onun kıymeti, helaya çıkardığı kadardır) buyuruyor.
Kâfire saygı göstermek
Bir gün de sohbette;
- Bir müminin kâfir olmasını isteyenin durumu nedir efendim? diye sordular.
Cevabında,
- Bir Müslümanın kâfir olması için dua edenin imanı gider, buyurdu. Fakat bir zalimin, kâfir olarak ölüp, sonsuz azab çekmesini istemek, küfür olmaz.
Sordular:
- Peki, ya kâfire saygı gösterilirse efendim?
- Kâfire saygı gösterenin, hürmetle selam verenin imanı gider. Onlara saygı bildiren bir söz söylemek, mesela üstadım! demek, imanı giderir.
|