Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Öğretmenleriniz sizi imtihan yapacağı zaman, ne soracağını önceden söylerler mi? diye sordu.
Cevaben;
- Söylemezler efendim, dediler.
- Tabii, söylerlerse imtihan olmaz, öyle değil mi?
- Evet efendim.
- Ama Allahü teâlâ, (Sizi imtihan edeceğim) diyor. İmtihan sorularını da önceden bildiriyor. İmtihanda şunları şunları soracağım, buyuruyor.
Ve ekledi:
- Bununla da kalmıyor. Cevaplarını da bildiriyor. Sorular da var, cevaplar da. Bunun için ahirette hiç kimse; (Ben bu suallerin cevaplarını bilmiyordum) diyemeyecektir. Çünkü bindörtyüz yıldır bu cevaplar bildiriliyor.
Dünya, sıkıntı yeridir
Bir gün de sohbetinde;
- Dünya sıkıntı yeridir, buyurdu. Rahat etme yeri, ahirettir. Hem burada rahat, hem ahirette rahat olmaz.
Şöyle devam etti:
- Burada ibadet zahmetine, hizmet sıkıntısına katlananlar, ahirette sonsuz Cennet nimetlerine kavuşurlar.
Ve ekledi:
- Kur’an-ı kerimde mealen; (Ben insanları ve cinleri, sadece bana ibadet etmeleri için yarattım) buyuruluyor.
Hayırlı insan kimdir?
Bir gün de sevdiklerine;
- Allahü teâlâ, imana kıymet vermiştir, buyurdu. Yani kıymet ve itibar, Cenâb-ı Hakkın kıymet verdiklerinedir.
Ve ilave etti:
- İnsanların verdiği kıymet, kıymet değildir. Çünkü onların kıymeti yok ki verdikleri kıymet olsun.
Sordular:
- Hayırlı insan kimdir efendim?
- Hayırlı insan, hayra vesile olan insandır. Yani bir insanın hayırlı biri mi, şerli biri mi olduğu icraatından belli olur.
|