Büyük Veli Seyyid Sıbgatullah-i Hizani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, her sıkıntıya sebep, günah işlemektir, buyurdu. Çaresi pişman olup, istiğfar eylemektir.
Sordular:
- Tövbe edince günahımız muhakkak affolur mu efendim?
- Elbette. Ama bir şartla.
- O nedir efendim?
- Günahına gönülden pişman olmak ve bir daha yapmayacağına kendi kendine söz vermek.
Ve ilave etti:
- Büyüklerimiz; (Günahına pişman olan, hiç yapmamış gibidir) buyuruyorlar.
Nefsi kırmak için
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Nefsimizi kırmak için ne yapmalıyız efendim? dediler.
Cevabında;
- İslamiyet’e uyun, buyurdu. Zira dinimizin her emri nefsi kırar.
Ve bazı misaller verdi:
- Mesela istişare etmek de nefsi kırar. Çünkü nefs, danışmayı istemez. “Ben bilirim” der.
Ve ilave etti:
- Yolda bir mümine rastlarsanız, önce siz selam verin. Müsefaha edecekseniz, önce siz elinizi uzatın. Kırıldığınız kimseden, önce siz özür dileyin. Bunların hepsi nefsi kırar.
Son olarak;
- Öfkelenmeyin, yumuşak olun, çok çalışın, tembel olmayın ki, bunlar da nefsi kırar, buyurdu.
İslamiyet’ten ayrılırsanız…
Bir gün de sohbetinde;
- Her şeyden önce, Muhammed aleyhisselama ve Onun dört halifesine uymamız lazımdır, buyurdu. Sözlerde, işlerde ve inanmakta, İslamiyet’ten ayrılmamaya çok dikkat etmeliyiz.
Ve ekledi:
- İslamiyet’e uymak, insanı iyiliklere kavuşturur. İslamiyet’ten ayrılmak ise, utandırır ve felakete götürür.
|