Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, İslam düşmanlarının, gençleri aldatmak için, ne kadar adi, ne kadar alçak iftiralar uydurduklarını, her Müslümanın, hatta her insanın bilmesi lazımdır, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- Bu yalanlara aldanıp, felakete sürüklenmemek için de, İslamiyet’in üstünlüğünü, ilme, fenne, ahlaka, sıhhate hizmet ettiğini, çalışmayı, ilerlemeyi, birleşmeyi, sevişmeyi emrettiğini anlamak lazımdır.
Sordular:
- Bu düşmanlara aldanmamak için çare nedir efendim?
- Çare, İslamiyet’i doğru öğrenmektir. İslamiyet’i doğru ve iyi anlamış olan akıllı, uyanık, kültürlü bir kimse, İslam düşmanlarının yalanlarına aldanmaz.
Ve ekledi:
- Onların, din cahili, bilgisiz, aldatılmış bir zavallı olduklarını görerek, kendilerine acır. Onların, bu felaketten kurtulmaları, doğru yola gelmeleri için dua eder.
Hiç ölmeyecekmiş gibi
Bir gün de bazı gençler bu zata gelerek;
- Efendim, bazıları var ki; (Cemiyet hayatına karışmış dini düşünce ve metotlar, cemiyetin gelişmesini önleyen zincir gibidir) diyorlar. Siz buna ne dersiniz?
Cevabında;
- İslam dininin, cemiyetlerin kalkınmasını desteklediğini, medeniyete ışık tuttuğunu, dost düşman bütün ilim adamları, sözbirliği ile söylemektedir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işlerinize çalışınız!) buyuruyor.
Ayrıca;
- Bir hadis-i şerifte de; (Hikmet, yani fen bilgileri, müminin kaybettiği malıdır. Nerde bulursa alsın!) buyuruluyor.
|