Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Nur Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bazı gençlere;
- Evlatlar! İman edilecek şeyleri, Kur’an-ı kerimi öğrenmeden ve namazı, abdesti, orucu, farzları, haramları okumadan, bilmeden para kazanmaya kalkışmak, herkesten fazla zengin olmak için uğraşmak, ömrünü boş yere harcamak olur, buyurdu.
Ve sordu onlara:
- Önceki Peygamberlerden birine gönderilen kitapta ne yazıyor biliyor musunuz?
Merak ettiler:
- Ne yazıyor efendim?
- Bir kimseyi tabuta koyduktan mezara bırakıncaya kadar; Allahü teâlâ ona kırk sual soracaktır, yazıyor.
- Neler soracak acaba efendim?
- İlk olarak; (Ey kulum! Yaşadığın müddetçe hep dünya için süslendin. Herkesin beğenmesi, hürmet etmesi için birçok şeyler öğrendin. Benim emrettiğim şeyleri de öğrendin mi? İstediklerimi yapıp, haram ettiklerimden kaçındın mı?) diye soracak.
Sağır ve körler gibi
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, her ne yaparsanız Allah için yapın, buyurdu. İnsanlar beğensin diye değil.
Ve ilave etti:
- Allahü teâlâ bize her gün soruyor.
Merak ettiler:
- Ne soruyor efendim?
- Her gün, hepimize; (Ey kulum! Başkaları için niye bu kadar uğraşıyorsun? Görmüyor musun ki, tepeden tırnağa kadar benim iyiliklerimle, ihsanlarımla örtülüsün?) diye soruyor. Ama biz bunu duymuyoruz.
Ve sebebini açıkladı:
- Çünkü biz, çocukların oyuna dalıp etrafını görmediği gibi, dünya zevklerine, nefsimizin arzularına dalmışız. Bütün bunlar, sağır ve kör etmiş bizleri!
|