Büyük İslam âlimlerinden Seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Kalbde hasıl olan hallere, rüyalara itimat etmeyiniz, buyurdu. İtimat edilecek, güvenilecek ve insanı saadete kavuşturacak şey, mezhep âlimlerimizin bildirdikleridir.
Sordular:
- Kitap ve Sünnet nedir efendim?
- Kitap, Kur’an-ı kerim, Sünnet ise hadis-i şeriflerdir.
- Bunları anlamak için bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Biz onları anlıyamayız. Kitap ve sünneti öğrenmek isteyen, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumalıdır. Bid’at sahiplerinin, mezhebsizlerin, dinde reformcuların kitaplarını okuyan, felakete sürüklenir.
Şöyle bağladı:
- Dinimizi, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenip, bunlara uygun ibadet yapmak lazımdır.
Tasavvufun gayesi
Bir gün de bazı genç Müslümanlar;
- Efendim, tasavvuftan maksat nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Tasavvuf, dünyada İslamiyet’e tam mânâsıyla ve seve seve uymak içindir, buyurdu. Allahü teâlâya kavuşmak, Onu görmek, Ona yaklaşmak için demek değildir.
Sordular:
- Allahü teâlâyı görmek için değil mi efendim?
- Hayır. Bu nimet ahirete mahsustur. Müslümanlar, İslamiyet’e uymaya çalışmalı, emr-i marufu ve nehy-i münkeri, yani İslamiyet’i yaymayı elden kaçırmamalı, İslamiyet’in unutulmuş emirlerini meydana çıkarmaya çok önem vermelidir.
Ve özetledi:
- Velhasıl yapılacak şey, her şeyden evvel Ehl-i sünnet itikadını ve İslamiyet bilgilerini öğrenmek, bunlara uygun iman etmek ve İslamiyet’e yapışmaktır.
|