Büyük İslam âlimlerinden Hâcegi Muhammed Emkenegi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Allahü teâlâ, her an bizi görüyor, hatta kalbimizden geçenleri biliyor, buyurdu. Onun gördüğüne inanan, Onun beğenmediği bir şeyi yapabilir mi?
Ve şunu anlattı:
Büyüklerden biri, bir talebesini, diğerlerinden daha çok sever, ötekiler bu hale üzülürlerdi. Bir gün her birine bir kuş verip;
- Bunu, kimsenin görmediği bir yerde kesip getiriniz! dedi.
Her biri, tenha bir yerde kesip getirdiler. O talebe ise, kesmeden getirdi.
Hocası sordu ona:
- Niçin sözümü dinlemedin, canlı getirdin?
Arzetti ki:
- Kimsenin görmediği bir yer bulamadım efendim. O, her yeri görüyor.
Diğerleri, bu cevabı işitince onun derecesinin yüksek olduğunu anladılar.
Günahta Allah’tan korkun!
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ bizi her an görüyor, buyurdu. Öyleyse günah işlerken Ondan haya edelim.
Sonra şunu anlattı:
Mısır maliye vekilinin hanımı olan Zeliha, Yusüf aleyhisselamı, kendisine çağırınca, önce kalkıp büyük olduğunu sandığı bir heykelin yüzünü örttü.
Yusuf aleyhisselam sordu:
- Onu niçin örttün?
Zeliha;
- Ondan utandığım için, dedi.
Yusuf aleyhisselam;
- Sen, bir taş parçasından utanıyorsun da, ben, yerleri ve yedi kat gökleri yaratan Rabbimin görmesinden utanmaz mıyım? buyurdu.
Haram işi beğenirse…
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, haram olduğu kati olan bir işi beğenen bir kimsenin imanı gider mi? diye sordular.
Cevaben;
- Elbette gider, buyurdu.
- Haramı, beğenmeyerek işlerse efendim?
- Haramları, tatlı gelse bile, beğenmeyerek, çirkin bilerek, üzülerek yapan, imanını kaybetmez.
|