Büyük Velilerden Hâcegi Muhammed Emkenegi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün sevdiği bazı gençlere;
- Evlatlar! Dünyaya sarılmayın! buyurdu. Bütün dünya sizin olsa ve dünyadaki insanların hepsi size secde etseler, az zaman sonra siz de, onlar da toprak olacaksınız!
Ve devam etti:
- İsimleriniz unutulacak, hatırlardan silinecek. Geçmiş padişahları hatırlayan var mı? Halbuki size dünyadan az bir şey verilmiş. O da bozulmakta, değişmektedir. Bunlar için, sonsuz Cennet nimetleri hiç feda edilir mi?
Ve misal verdi:
- Bir kimse, kıymetli ve sonsuz dayanıklı bir mücevheri verip, bununla, kırık bir saksı satın alsa, ona gülmez misiniz?
- Gençler;
- Elbette güleriz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- İşte dünya, alınan saksı gibidir. Dünyaya sarılırsanız, onu kırıldı bilin. Ve ebedi mücevheri, elinizden çıktı ve size pişmanlık ve azab kaldı bilin!
İşe giderken niyet
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, işe giderken nasıl niyet edelim? diye sordular.
Cevabında;
- Her sabah evden çıkarken; (Yâ Rabbi, kendimin ve aile efradımın rızkını helalden kazanmak, onları kimseye muhtac bırakmamak için vazifeme gidiyorum) demelidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- O gün, Müslümanlara iyilik, yardım etmeyi, onlara nasihat ve emr-i maruf yapmayı, kalbinden geçirmelidir.
Sordular:
- Herkes böyle niyet edebilir mi efendim?
- Evet. Böyle niyet eden bir tüccar veya memur, işçi ve muallim, vazifesinde çalıştığı müddetçe hep sevab kazanır. Her işi, ibadet olur. Dünyada kazandığı şeyler de, caba olur.
|