En büyük âlim ve evliyalardan Muhammed Bâkibillah “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Namaz, mühim ibadettir, buyurdu. Onu tadil-i erkan ile kılmalı, şartlarını yerine getirmelidir.
Ve ilave etti:
- Namazın tadını duymak, zevk ile kılmak için, çalışınız! Hele farz namazlardan zevk almak, ancak tasavvufta yükselmiş olanlara nasip olur.
Ve tembih etti:
- Namazları, vakti içinde, cemaat ile ve şartlarına, edeblerine ve tadil-i erkanına dikkat ederek, sükunet ve vakar ile eda ediniz!
Çünkü;
- Hadis-i şerifte; (Namazda, kul ile Rab arasındaki perdeler kalkar) buyuruldu.
Saadete kavuşmak isteyen
Bir gün de nasihat istediler bu zattan,
Cevabında;
- Allahü teâlâ, insanları başı boş bırakmamış, her istediklerini yapmaya izin vermemiştir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Nefslerinin arzularına ve hayvani zevklerine, taşkın ve şaşkın olarak tâbi olmalarını, böylece felaketlere sürüklenmelerini dilemedi.
Sordular:
- Neyi diledi efendim?
- Rahat ve huzur içinde yaşamalarını ve sonsuz saadete kavuşmalarını istedi. Bunun için de arzularını ve zevklerini kullanma yollarını gösterdi onlara. Dünya ve ahiret saadetine sebep olan faydalı şeyleri yapmalarını emredip, zararlı şeyleri yapmalarını yasak etti.
Ve ekledi:
- Bu emirlere ve yasaklara (İslamiyet) denildi.
Ve netice:
- Saadete kavuşmak isteyen, İslamiyet’e uymaya mecburdur. Nefsinin ve tabiatının, İslamiyet’e uymayan arzularını terk etmesi lazımdır.
|