İslam âlimlerinin en büyüklerinden Hâcegi Muhammed Emkenegi “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim, nefsimiz bizi aldatıp, günah işletiyor. Ne yapmamızı tavsiye edersiniz? dediler.
Cevabında;
- Her günahta nefsinize ceza verin, buyurdu. Eğer ceza verilmezse, cesaret bulur, şımarır. Sonra hiç başa çıkamazsınız.
Şaşırdılar:
- Ona nasıl ceza verebiliriz efendim?
- Çok kolay. Mesela şüpheli bir şey yedirirse, aç bırakın! Yabancı kadınlara baktırdıysa, iyi mubahlara baktırmayın!
Ve şunu anlattı:
Büyük Velilerden biri, gençliğinde bir gece cünüb olmuştu. Gusletmeye kalkarken, nefsi tembellik edip;
- Hava soğuk, hasta olursun. Sabret, yarın hamama gidersin, dedi.
Hemen fırladı yataktan.
Suyu ısıtmadan gusletti.
Ve kendi kendine;
- Allahü teâlânın emrinde gevşeklik yapan nefsin cezası işte budur, dedi.
Nefsinize ceza verin!
Bir gün de bazı gençler;
- Efendim, nefsimize hep aldanıyoruz. Ne yapalım? dediler.
Cevabında;
- Ceza verin! buyurdu.
Şaşırdılar:
- Kendimize mi ceza verelim efendim?
- Evet, nefsinizi cezalandırın!
Ve şunu anlattı:
Vaktiyle birisi, sokakta güzel bir kız görüp şehvetle bir an baktı. Ama sonra pişman oludu, çok üzüldü.
Ve ceza olarak;
- Bugünden sonra serin su içmeyeceğim, diye yemin etti.
Ve içmedi.
|