İslam âlimlerinin en büyüklerinden Hâcegi Muhammed Emkenegi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, zaman zaman kendi nefsimizi paylamalı, azarlamalıyız, buyurdu.
Sordular:
- Nasıl azarlayalım efendim?
- Mesela kendi kendimize; (Ey nefsim! Çocuğun sana itaat etmezse, ona nasıl kızarsın! O halde, Allahü teâlânın sana kızmayacağından nasıl emin oluyorsun! Eğer Onun azabını hafif görüyorsan, parmağını bir kibrit alevine tut da zavallılığını, dayanamayacağını anla!) demeliyiz.
Ve devam etti:
- Bazen de; (Ey nefsim! Allahü teâlâ, dünyada yaptıklarına ceza vermeyecek sanıyorsan, Kur’an-ı kerime inanmamış olursun. Çünkü Nisa suresinde mealen; (Günah işleyen, cezasını çekecektir) buyuruyor.
Son olarak; (Ey nefsim! Kötülük eden, mutlaka kötülük görür. O halde sana yazıklar olsun!) demeli ve gafletten uyandırmalıyız.
Ölüm gelmeden önce
Bir gün de bazı gençlere;
- Evlatlarım, ölüm gelmeden önce günahlarımıza tövbe edelim, buyurdu.
Gençler;
- Tövbeyi ihtiyarlayınca yapsak olmaz mı efendim? dediler.
Cevaben;
- İhtiyarlık herkese nasib olmaz, buyurdu. Tövbe etmek geciktikçe zorlaşır. Ölüm yaklaşınca daha da zorlaşır.
Ve daha açıkladı:
- Belki de tövbe etmeden ecel gelir de tövbesiz gideriz dünyadan. Allah korusun.
Şöyle bitirdi:
- Büyüklerimiz; (Vakit çıkmadan önce namaza, ölüm gelmeden önce tövbeye acele ediniz!) buyuruyorlar.
Ahirette kurtulmak için
Biri de sordu bu mübarek zata.
- Ahirette kurtulmak için neler yapmalıyım efendim?
- Tek bir şey.
- Aman efendim nedir o?
- Kurtulanlarla beraber olmak. İyilerle beraber olursan, kurtulursun.
- Çok kolaymış.
- Evet. Sen iyilerin gemisine bin, düşünme gerisini. Mutlaka selamete çıkarsın.
|