Evliyayı kiramdan Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bid’at sahipleriyle görüşmeyin, konuşmayın, onlardan uzak durun, buyurdu.

Sordular:
- Bid’at sahipleri kimlerdir efendim?
- Bid’at sahipleri, Peygamber efendimizin “aleyhisselam” zamanında ve onun dört halifesi zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkarılan, uydurulan sözleri, yazıları, usulleri ve işleri, ibadet olarak, inanan, yapan ve yaptıranlardır.

Ve ekledi:
- Nitekim Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Bid’at sahibi olanlara hürmet eden, dirilerini ve ölülerini metheden, bunları büyük bilen, din-i İslamı yıkmaya, dünyadan kaldırmaya yardım etmiş olur) buyuruyor.

Bid’at sahiplerini sevmeyin!

Bir gün de bazı gençlere;
- Her Müslüman, hem imanını korumaya, kaptırmamaya çalışmalı, hem de, Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine inanmayan kâfirleri sevmemelidir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Fakat sevmediklerine de, kötülük, zulüm yapmamalı, kâfirlere ve bid’at sahiplerine tatlı dil ve güler yüz ile nasihat etmeli, onların da felaketten kurtulmalarına, saadete kavuşmalarına çalışmalıdır.

Şöyle devam etti:
- Bu gibi kimseleri sevmememiz emrolundu. Bunlarla konuşmamalı, evlerine, toplantılarına gitmemeli, selam vermemeli, arkadaşlık yapmamalıdır.

Sordular:
- Mecbur kalırsak efendim?
- Zaruret ve ihtiyaç olduğu zaman, zaruret miktarı kadar görüşülebilir. Ancak bu hallerde de kalbin yine onları sevmemesi lazımdır.