Evliyayı kiramdan Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, iki cihan saadetine kavuşmak, ancak ve yalnız, dünya ve ahiretin efendisi olan, Muhammed aleyhisselama tâbi olmaya bağlıdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ona tâbi olmak için, önce iman etmek, sonra İslamiyet’i öğrenmek ve yapmak lazımdır.
Sordular:
- İmanın doğru olduğunun alameti nedir efendim?
- Kalbde doğru imanın bulunmasına alamet, kâfirleri düşman bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır.
Ve izah etti:
- Çünkü İslam ile küfür, birbirinin aksidir, zıddıdır. Birinin bulunduğu yerde, diğeri bulunamaz, gider. Bunlardan birisine kıymet vermek, diğerini hakaret ve kötülemek olur.
Buğdu fillah nedir?
Bir gün de bazı gençler;
- Buğdu fillah nedir efendim? diye sordular.
Cevaben;
- Buğdu fillah, Allah için sevmemek demektir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Allahü teâlâ, kâfirlerin, kendi düşmanı ve Peygamberinin düşmanı olduklarını bildiriyor, buyurdu. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine düşman olmaya sürükler.
Derin bir Âh! çekti:
- Böyle kimse, kendini Müslüman zan eder. Kelime-i tevhidi söyleyip, inanıyorum der. Namaz kılar ve her ibadeti yapar. Halbuki, bilmez ki, böyle çirkin hareketleri, onun imanını ve İslamını temelinden götürür.
|