Evliyanın en büyüklerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Efendim en evvel neleri öğrenmeliyiz? diye sordular.
Cevabında;
- Her şeyden önce dinde lazım olan şeyleri okumak, öğrenmek ve öğretmek lazımdır, buyurdu. Bunlardan fazlası ikinci derecede kalır.
Derin bir âh çekti:
- Ya, din bilgilerini öğrenmeden, başka şeyler öğrenenler ve çocuklarına doğru din bilgisi öğretmeyerek, para, mal, mevki kazanmalarına uğraşanlar, ne kadar aldanıyor.
Ve sordu:
- İstikbali temin etmek, acaba bunları kazanmak mıdır? Yoksa, Allahü teâlânın rızasını kazanmak mıdır?
Teheccüd nedir?
Bir gün de Teheccüd namazından sordular.
Cevabında;
- Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, kılınan namaza denir, buyurdu. İmsak vaktinden önce kılınır.
Sordular:
- Teheccüd ne demek efendim?
- Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Peygamberimiz “aleyhisselam” muharebelerde bile, teheccüd kılardı.
Ve ikaz etti:
- Kaza namazları olan, Teheccüd zamanında, kaza namazı kılmalıdır. Hem kaza borcu ödenir, hem de teheccüd sevabına kavuşur.
Ve tembih etti:
- Teheccüd ve sabah namazlarına uyanmak isteyen, yatsıyı kılınca hemen yatmalı, gece, boş şeylerle uykusuz kalmamalıdır.
Hakiki bayramlarımız
Bir gün de;
- Müminin hakiki bayramı hangi günlerdir efendim? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Müminin bayramı, günahlarının affedildiği, imanla öldüğü, Mizanda sevaplarının ağır geldiği günlerdir, buyurdu.
- Başka efendim?
- Bunlardan başka Sıratı selametle geçtiği, Cennete girdiği, nihayet Peygamber efendimizi “aleyhisselam” ve Allahü teâlâyı gördüğü günlerdir.
|