Evliyayı kiramdan Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Eshab-ı kiramın hepsi büyük idi. Kalbleri, Peygamber efendimizin “aleyhisselam” sohbetinde ve mübarek nazarları karşısında temizlenmiş, hırs, kin ve düşmanlık gibi şeyler kalmamıştı, buyurdu.
Ve ekledi:
- Efendimiz “aleyhisselam”, onlar için; (Eshabıma dil uzatmaktan sakınınız!) buyuruyor.
Ve devam etti:
- Öyleyse Eshab-ı kiramın hepsini büyük bilmemiz ve hepsini hürmetle, iyilikle söylememiz lazımdır. Bu büyüklerden hiçbirini fena bilmemeli, kötü sanmamalıyız! Kurtuluş yolu budur.
Ve altını çizdi:
- Eshab-ı kiramı sevmek, Peygamber efendimizi “aleyhisselam” sevmekten ileri gelir. Onlara düşmanlık, Ona düşmanlık olur.
Şöyle bitirdi:
- Büyüklerimiz; (Eshab-ı kirama hürmet etmeyen bir kimse, Muhammed aleyhisselama iman etmiş olmaz) buyuruyorlar.
Eğer tövbe etmezlerse…
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ insanların yaptığı kötü işlere karşılık, eğer tövbe etmezlerse, kıyamette çok acı karşılıklar verecek, Cehennem ateşinde yakacaktır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu acı karşılıklara, (Azab), azabların şiddetlerini, çokluğunu bildiren ölçü birimine de (Günah) denir.
Şöyle devam etti:
- Allahü teâlânın beğendiği şeylere (Hayrat, Hasenat), yani iyi şeyler denir. Beğenmediklerine ise (Seyyiat), kötü şeyler denir.
Ve daha açıkladı:
- Hangi işlerin hasenat olduklarını, hangi işlerin de seyyiat olduklarını Kur’an-ı kerimde bildirdi. Hasenat yapanlara sevab vereceğini vaad etti. Allahü teâlâ, vaadinde sadıktır. Sözünden hiç dönmez.
Ve özetledi:
- O halde, Kıyamet günü, nimet ve azab olarak, başka yerden bir şey getirilmeyecek, dünyada yapılanların karşılıklarına kavuşulacaktır.
|