Büyük İslam âlimlerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, İslamiyet iki kısımdır, buyurdu. İtikat ve amel. Yani iman ve ibadet. İtikat, dinin aslı ve temeli, din ağacının gövdesidir.
Ve ekledi:
- Amel ise, ağacın dalları, yaprakları gibidir.
Şöyle devam etti:
- İtikadı olmayan, Cehennemden kurtulamaz. Kıyamette azabtan kurtulmasına imkan yoktur.
Sordular:
- Ameli olmayanlar efendim?
- Ameli olmayanların kurtulması umulur. Bunların işi, Allahü teâlânın iradesine kalmış olup, isterse affeder, isterse, günahları kadar azab ederek, sonra Cehennemden çıkarır.
Ve ilave etti:
- Cehennemde ebedi kalmak, İslam dininin bildirdiği doğru itikadı olmayanlar, yani, Muhammed aleyhisselamın bildirdiği İslam dininden olan şeylere inanmayanlar içindir.
İnsan haklarının birincisi
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, itikat edilecek şeyler, dinin esası, Müslümanlığın zaruri, lazım temeli olduğundan, bunları bildirmek ve öğrenmek herkese lazımdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bunları öğrenmek, her insanın birinci vazifesidir.
Ve altını çizdi:
- İman ve ahkâm bilgilerini öğrenmeyen ve çocuklarına öğretmeyen, insanlık vazifesini yapmamış olur.
Şöyle bitirdi:
- Bu bilgileri öğrenmek herkesin hakkıdır ve insan haklarının birincisidir.
Güzel ahlak nedir?
Bir gün de bazı sevdikleri bu mübarek zata gelip;
- Efendim, kötü huylu olmanın alameti nedir? diye sordular.
Cevaben;
- Başkasını kötülemektir, buyurdu. Gayrinin kötü huylu olduğundan bahsediyorsak, bu, kendimizin kötü huylu olduğunun alametidir.
Sordular:
- Güzel ahlak nedir öyleyse efendim?
Buyurdu ki:
- Güzel ahlak, başkalarını iyi, kendimizi kötü bilmektir.
|