Evliyanın en büyüklerinden Kâdî Muhammed Zâhid “kuddise sirruh” hazretlerinden, bir gün tövbe etmekten sordular.
Cevaben;
- Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde, her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara uyması ve yasak ettiklerinden, yani haramlardan sakınması lazımdır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bir farzın yapılmasına veya bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı gider. İmansız olarak ölen kimse, kabirde azab çeker. Ahirette Cehenneme gider.
Ve altını çizdi:
- Affedilmesine, Cehennemden çıkmasına imkan ve ihtimal yoktur.
Ve ilave etti:
- Kâfir olmak da çok kolaydır. Her sözde, her işte kâfir olmak ihtimali çoktur. Ama küfürden kurtulmak da çok kolaydır.
Sordular:
- Nasıl kolay efendim?
- Küfrün sebebi bilinmese dahi, her gün bir kere; (Yâ Rabbi! Bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan bir söz söyledim veya iş yaptım ise, nadim oldum, pişman oldum. Beni affet!) diyerek tövbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak affolur ve Cehenneme gitmekten kurtulur.
Ve özetledi:
- Öyleyse Cehennemde sonsuz yanmamak için, her gün muhakkak tövbe etmelidir. Bu tövbeden daha mühim bir vazife yoktur.
Cihat, sıkıntılı iştir
Bir gün de;
- Cihat nedir efendim? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- Cihat, Allah için İslam’a hizmettir. Ama kolay tarafı yoktur bu hizmetin, buyurdu.
- Neden efendim?
- Çünkü bu hizmet ihlas ister, sabır ister, kısacası güzel ahlak ister.
- Memurluğa benzemez mi efendim?
- Hayır. Bu işte izin, mesai, gece ve gündüz mefhumları düşünülmez. Sıkıntılı iştir yani. Ama bu hizmette çok sıkıntı çeken, çok nimete kavuşur.
|