Büyük İslam âlimlerinden Derviş Muhammed “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı gençler;
- Bize Peygamberler hakkında bilgi verir misiniz, diye rica ettiler.

Cevabında;
- Peygamberler, Allahü teâlâ tarafından kullarına gönderilmiş insanlardır, buyurdu. Ümmetlerini Allahü teâlâya çağırmak, azgın, yanlış yoldan, doğru, saadet yoluna çekmek için gönderilmişlerdir.

Ve devam etti:
- Davetlerini kabul edenlere, Cenneti müjdelemişler, inanmayanları Cehennem azabı ile korkutmuşlardır. Onların Allahü teâlâdan getirdikleri her haber doğrudur.

Sordular:
- Ya bizim Peygamberimiz efendim?
- Bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselam, Peygamberlerin sonuncusudur ki, Onun dini bütün dinleri nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır.

Ve ekledi:
- Onun kitabı, geçmiş kitapların en iyisidir. Onun dini kıyamete kadar bakidir. Kimse tarafından değiştirilmeyecektir.

- Ya İsa Peygamber efendim?
- İsa aleyhisselam, kıyamete yakın gökten yere inecekse de, Onun dini ile amel edecek, yani Onun ümmeti olacaktır.

En büyük düşman, içimizde

Bir gün de talebesine buyurdu ki:
- Kendimize dışarıda düşman aramayalım çocuklar. En büyük düşman içimizdedir.

Sordular:
- O, nefs mi efendim?
- Evet, kendi nefsimizdir, başkası değil.

- Nefs, bize neden düşman efendim?
- Çünkü öyle yaratıldı. Onun tek bir gayesi vardır.

- O nedir efendim?
- Sahibini ateşe atmak.

- Yani Cehenneme mi efendim?
- Evet. İnsana hep kötülükleri yaptırır. İyiliklere ise mani olur.