Büyük İslam âlimlerinden Abdülhalık-ı Goncdüvani “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün yeni evli sevdiği bir gence;
- Evladım, hanımına karşı olan vazifelerini yapabiliyor musun? diye sordu.

Delikanlı merak etti:
- Onlar nedir ki efendim?
- Her şeyden önce onu hiç üzmemeli, dövmemelisin. Mala ve namusa hıyanet etmeyen bir kadını, dövmek değil, hiçbir suretle üzmek caiz değildir.

Ve ekledi:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Bir erkek, zevcesini döverse, kıyamette ben onun dâvâcısı olurum) buyuruyor. Dünya işlerindeki kusuru için, dövmek şöyle dursun, acı, sert bile söylememelidir.

Şöyle devam etti:
- Onun ihtiyaçlarını temin etmeli, hiç olmazsa haftada bir kere tatlı yedirmelisin. Nafaka temininden aciz olanın evlenmesi haramdır.

Hanımınla mutlu musun?

Bir gün de yeni evli sevdiği bir gence;
- Nasıl, hanımınla mutlu musun evladım? diye sordu.

Delikanlı boyun büktü.
- Bazı sıkıntılar var efendim.

Buyurdu ki:
- Kadınların kalbleri ince ve nazik olduğundan, birbirlerine haset edenleri çoktur oğlum. Sen yeni evlisin. Çok uyanık olman lazım.

- Ne gibi efendim?
- Annenin, kız kardeşinin ve başka akraba kadınların, hanımını çekiştirmelerine sakın aldanma ve böyle şeyler söylenmesine asla fırsat verme oğlum. Onlara aldanarak hanımını incitmekten çok sakın.

Ve devam etti:
- Hanımının da annen ve kız kardeşlerin için söylediklerine karşı uyanık ol. Annene eziyet olunmasına hiçbir suretle göz yumma. Annene babana, sen, hanımın ve çocukların, her halükârda saygı göstermelisiniz.

Ve ilave etti:
- Ana babaya, kayın valide ve kayın pedere hürmet ve hizmet etmek, birinci vazifeniz olmalıdır. Büyüklerin rızasını, duasını almaya çalışmalı, hayır dualarını, büyük kazanç bilmelisiniz.